İçime dolup boşalan havayla sahneler gözümün önünde ardı
ardına yıkılıyordu. Yapmayı kendime iş edinemedim ben hiçbir zaman ondandır
ardım hep enkaz. Hani şiirleri hep sevdim de şaire düşman kesildi içim. Bir de
bekledim. Kaybolan bavulları toplamak için otogarlarda bekledim hep. Ben hep
soysuzdum seni kandırdım tanrım. Hem de soysuzluğuma amin diyecek kadar
soysuzdum.Hangimizin kazandığını bilmek için zar atamazdık ya. Şehirlerden
nefret ettim insanlığın insaniyetten uzak kokusu sindi diye, yine de ağzımı
kaldırım grisine boyadım ve konuşmasını en çok istediklerimin dudaklarına
dayadım dudaklarımı.
İçimde yıkım seven,kaos seven bir çocuk. Çocuğun özünün salt
zulüm olduğunu anladığımız gün dışımızı zeytin dalları bastı. Dengesizliğimize
terazi biçti tabiat. Bugünlerde üzerime biçilen ne çok şey vardı oysaki. Hangi
kaldırımlardan geçtiysem orada kaldılar, bazıları öptüğüm dudakların kenarında
uçurtma kuyruğu.