delişmen aklın seçmeleri


Deliliğe kendimi yakıştırmak benim seçimim değildi. Bana deli demekse sizin haddiniz hiç değil. Ne var güneşin mavi olduğunu iddia etmişsem, yedi den sonra on üç gelir dediysem kime ne, ya da korkumdan bugüne kadar hiç siyah giymemişsem. Bugünü dünden ayıramıyorsam, nüfus kağıdıma inat yaşımın 3000 olduğunu iddia ediyorsam, acıktığımda su içiyor susadığımda yemek yiyorsam, annemin Madonna olduğunu söylüyorsam, en yakın arkadaşım bir kurbağaysa, koalanın bir hayvan değil bir meyve olduğunu düşünüyorsam ben deli miyim?

Ya kelimelerin oyun oynadığına inanıyorsam, ya güneşin rengi benim sözlüğümde maviye denk geliyorsa ya da tüm dünya renk körü ve güneş gerçekten maviyse, ya hayvan dediğiniz koala okaliptüs ağacının meyvesiyse, ya Madonna gerçekten benim annemse ya ben evlat edinildiysem, ya küçükken anlatılan kurbağa prens bir masal değil de gerçekse ve ben bunu görmüşsem.

Siz, beni bu parmaklıklı odaya hapseden dışarıdaki tüm insanlar ya ben deli değil de siz körseniz. Tüm reddedişler ve deliliğe dair bunca yafta sizin körlüğünüzün, karanlığınızın eseriyse…

Aklınız karıştı değil mi, biraz da kızdınız belki? Bu oyunun deli kişisi sizi şüpheye düşürdü diye kızdınız biraz.

Hahahaha, kabul ediyorum ben deliyim, ama unutmayın siz körler, bu dünyanın gerçeklerini bir ben gördüm bir de kurbağa prens.


bu yazının şarkısı:hellowen-if i could fly http://ufizy.com/#sDgvl-ypEd4/p/85/

2 yorum: