kanatlarını kaybeden boyalı kuş


En sevdiğim kitabın bir sayfasını kaybetmek gibiydi. Kitaba devam etsem o eksik sayfanın boşluğu hep orada olacaktı, yarım bıraktığımda ise öncesinde tüm o okunanlar heba olmuş olacaktı.

Yarım bıraktım…

Öyle bir yarım kalıştı ki o, her şey bir anda durmuş, kainatın tüm sesleri kapanan bir kapakla susuvermişti. Sonrasında kitabı bıraktığım yerde kalamayacağını anladı kalp, kendi evinde de olsa kalamazmış insan bazen.

Dönmemek üzere bir bavul hazırlanır, sadece tek bir bavul… Onlarca kitabın olduğu kitaplığın karşısına geçilir, işte o an sorarsın kendine ‘ben en çok hangisini seviyorum?’ , aradan bir kitap seçilir; yuva kokusu sinmiş bir kitap belki de bu yüzden bir kez bile gitmek zorunda kalmış olanlar en sevdikleri kitabın hangisi olduğunu bilirler. Sonra çizgili hırkanı mı daha çok seviyorsun düzü mü diye düşünmeye başlarsın. İlk kanadın o zaman kopar; bir bavula hayatını oluşturan eşyaların ne kadarını sığdırabileceğini fark ettiğin an kopar kanadın, bavulunda kopan kanadını koyacak yer de kalmamıştır bir de.

Sıra anılarını toplamaya gelir, tüm evde dolaşır her odasından tek tek toplarsın yaşanmışlıklarını yerlerine birer damla gözyaşı bırakarak, her şeyi içine çekmeye çalışırsın son kez topladığın yatağın, balkondaki kurumuş biberler, babanın bilmem kaçıncı doğum gününde aldığı oyuncak köpek, tüm görüntüler hücum eder benliğine o vakit.

Seçimler yapılmıştır, hayatının yükünü koyduğun bavulu sürüklersin koridorda, duyulan son seslerdir bunlar evin içinde ve senin kulaklarında daima çınlayacak olanlardır; bir bavulun tekerlek sesleri ve kimsenin uğurlamaya gelmediği o kapının kapanış sesi. İşte ikinci kanadın kopuşu da tam o ana denk gelir…

bu yazının şarkısı:sertap erener- yolun başı http://ufizy.com/#LZ1mUWnJyEs/r/!/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder