delimtrak renkler



Ayağa kalktığım her dakika başım dönüyordu, bir güç harekete geçmemi istemiyordu ve her sabah yoğun mide bulantıları içinde uyanıyordum. Kızsal geyikler içinde olsaydık şu an ilk söylenecek şey hamile olduğumdu. Ben bile bu bedene sığamayacak kadar sıkışmışken içimde bir başka canlıya daha yer yoktu. Tüm bunları düşünmeme sadece baş dönmeleri ve mide bulantıları mı sebep olmuştu, neden sabah uyandığımda bir anda beynimin plağında ‘like a virgin’ şarkısı çalmaya başlamıştı oysa Madonna’yı sevmezdim bile.
Sanırım gördüğüm rüyalardı bunların sebebi en azından ben öyle olduğunu düşünüyorum. Evet ayağa kalktığımda başım dönüyordu çünkü o rüyalardan uyanmak istemiyordum ve bedenimde buna itaat etmem için beni zorluyordu evet midem bulanıyordu çünkü rüyanın sonu hep istemediğim şekilde cereyan ediyordu.
Saçma ama bir o kadar da kapılınası rüyalar görmeye başlayalı ne kadar olmuştu acaba. Sanırım gece yarılarına kadar televizyon izlemeyi bırakmalıyım, bir de zayıflamak için içtiğim şu sirke, onu da bırakmalıyım.
Köpeğimi yürüyüşe çıkarmalıyım, bir de şu cam kenarındaki çiçekler sanki onlara da su vermeliyim, bir canlıya bakmak için yetersiz biriyim ben. Köpeğim benim gibi depresif, havlamayı unuttu sanki, saksının içindeki fotosentez fanatiği canlı ise çiçek açmayı yük sayıyor artık sahi bu çiçeğin adına ne diyorlardı? Üst katımda oturan yaşlı kadın geçen gün kek getirdiğinde asırlar sürmüş gibi gelen bir sohbet sırasında söylemişti aslında. Şimdi hatırladım ne komik ben bu çiçeği adını beğendiğim için almıştım oysa.
Şu karşımdaki beyaz duvarı kırmızıya boyamalıyım, kırmızıyı sevmem bu duvarı da sevmiyorum o yüzden bu duvara en yakışan renk kırmızı olacak. Hatta bu duvara geçen gece izlediğim filmdeki kızın adını vereceğim, hani şu saçları kırmızı olan, onu da hiç sevmemiştim. Evet evet yarın ilk iş yapacağım bunları. Mide bulantım had safhadayken duvarı kırmızıya boyayıp ona Juli adını koyacağım kim bilir belki sonra da tuvalete gidip kusarım çünkü kırmızı midemi daha çok bulandırıyor.
Eğer o an Juli’nin aklından geçenleri duyma şansınız olsaydı tüm bunlarla karşılaşırdınız. Bu beyaz odanın içinde ne zaman hemşirenin getirdiği mavi hapları içse kırmızının midesini daha da bulandırdığını söylerdi…


bu yazının dinlencesi ghinzu-blow   http://fizy.com/#s/1h041t

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder