içsel kırıntılar

Hadi konuş biraz benimle korkuyorum sessizlikten.  Ya da sarhoş et beni, adımı unutacak kadar çok içmedim ben hiç. Bir şarkı seç benim için, hiç Vivaldi dinlemedim mesela. Tek bir sayfa da olsa kitap oku bana, en sevdiğin yazarın tek bir sayfasını oku, sevdiğin satırları ezberlemek içime bir parça sen katardı. Bir sigara yak benim için.
Bense odanın duvarlarına yazdım her şeyi. Bir filmde görmüştüm sanki, o kız gibi aforizmalarımın içinde boğuluyorum. Hiçbir şeyden emin olamadım. Bir şeyden emin olmak fazla büyük bir iddiaydı benim için.
Odanın duvarlarını en sevdiğin renge boyayalım, ya da sevdiğin yemeklerden yapalım. Senin bir şeyleri sevebildiğini görmek umudumu ayakta tutuyor, sonrası sadece sıra beklemek.
Benim için bir şeyler yap bugün, benimle birlikte ağla hadi. Saçma olduğunu bilsen de sadece tek bir anı paylaşmış olmak adına yap bunu. Ayaklarımız bedenimizi taşıdığı sürece koşalım seninle aynalara doğru kırılacağını bilsek bile. Şu an hiçbir ayna benden daha kırılgan ve hiçbir suret gölgesinden daha karanlık olamaz. Yazdığım kitabın son sayfasını da tutuşturmak üzere alevler ve ben Martin Frost’tan ötesi olmadığımı şimdi anladım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder