körebe



Söndürün ışıkları bu sahne bana göre değil. Maskeli oyunlardan oldum olası nefret ettim ben.
Saklanarak oynanacak madem son oyun, madem maskeler olacak suretlerimiz, söndürün ışıkları ve başlasın oyun. Oynayanlar kadar, izleyenler de saklansın farklı suretlerin ardına. Sonra, tüm maskeler takıldıktan sonra soyunsun tüm insanlar. Çırılçıplak yalan kalsın ortada, en yalın haliyle yalan bir oyunun galası yapılsın. Devekuşu misali salınsın oyuncular sahnede, yüzler maskelerin ardında bedenler ise tüm gerçeği ile ortada. Sonra oyunun ana fikri sorulsun tüm yalana sığınmış izleyicilere, bir çoğu amacından farklı şeyler söylesin oyun hakkında, bazıları sözcüklerine de maske takmış olsun, konuşmasın ve biri çıkıp desin ki; ‘’ mahrem olan yüzlermiş bunu gördüm tüm çıplaklığıyla.’’ Susanlar içlerinden ne kadar haklı desin, konuşan diğerleri memnuniyetsiz bir sesle hayıflanmış olsun.
Perde kapansın, bitsin tüm yalan, maskeler koltuklara bırakılsın, boşalsın tüm salon, bir başka seansa kadar bitsin bu körebe oyunu. Ve oyun bittiğinde herkes fark etsin ki; hiçbir kıyafet yok ortada, sığınacak yalan kalmamış, maskeler salonda bırakılmış, ışıkları kim yaktı, söndürün şunları. Ayyuka çıkan yüzler son bir umutla bir parça yalan arasınlar. Bu yalan oyuna sufle veren ben çıkageleceğim o zaman, sesime de yüzüme de maske takmayan ben. Son repliği ben söyleyeceğim sizlere:
Gördüm sizi, körebe… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder