son bir an



Yırtık converseleri vardı kızın, kısacıktı saçları. Ayaklarına bakıyordu. Gözyaşlarının sesi, duymak istediği son şeydi. Biraz sineztezikti belki de. Hüzünlü şarkılar dinlettirirdi gözyaşları ona ve o an istediği tek şey bir nefeslik sigaraydı.
Sıraladı gözyaşlarını çocuk. Kayan yıldızlarla başlardı her şey. Ve sonra… Bir yıldız kaydı, kızın yüreğinden çocuğun ellerine. Anılarını sildi mendillere çocuk yere düştüler yavaşça.düştükleri yerde bir anı oldular. Biraz gökyüzü, biraz yıldız, çokca kelime… Kalbin levhasında kaç kilometreyi gösteriyordu ayrılık.
Biraz intihar vardı aklında, biraz Hemingway vardı. O an aynada görseydi kendini belki kaçardı buğulu gözlerinden. Ama bir kız gibi yaşamazdı o. O yüzden aynası yoktu çantasında, oğlanın gözlerinde görmeyi severdi kendini. Oysa şimdi aynaları kırma anıydı.
Gözlerden düştü aynalar mendil gibi anı oldular düştükleri yerde. Bir süre sonra fark etti gözyaşlarının söylediği şarkıyı kız. En başından beri tanıdıktı zaten: ‘’fairytale gone bad’’. Severdi oysa masalları. Masallarda yaşardı, peri kızı değildi oysa. Eğer öyle olduğunu söyleseydi oğlan inanırdı ama.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder